Sürgün Dergisi'ne destek olmak ister misin?

Destek Ol

Sürgün Dergisi Logo

Zambiyalı Şair

sen hiç son sürat dünyadan aşağıya sürdün mü

altında tekeri patlak bisiklet kahkahalarla gülerken

cebinde rüzgara şarkı söyleyen çiçekler taşıdın mı?

sanki bu dünya seninmiş de hiç sana gülmemiş gibi

hayal ırmağı yokuşunda çıplak ayakla ritim tuttun mu mesela?

en güzel şarkıları, derdimi omuzlayan ayaklarımla söyledim ben

peki ya sen?

 

malabwe’den taşınmak istiyormuş dostum Zora,

hani herkes uyurken keçisiyle saklambaç oynadığım çocuk

hiç bilmediğim dualarla bazen beni de kutsuyor, ama korkma

söylemiyorum ona ibrahimin fısıltılarını

hiçbir fısıltının nasibi değil ya bir kalbin anahtarı

susuyorum onun dualarına da, gülesi geliyor ben susunca

aldırmıyorum.

 

şimdi sen konuş ve bana bildiğim yerlerden anlat

kızgınlığın senin dünyana mı benimkine mi bilmiyorum hala

bıçaklarını bile ve göğsüme esir olmuş canıma indir darbelerini

yıktığım yerden toparla kendini ve yüzüme bakmadan haykır bu kez

de ki “zambiyalı şair, keşke gitseydi senin gibi herkes”

 

seninle köşe bucak kaçabilirdik yaşamaktan

ayaklarımıza dolanmış keşkelerden kurtulabilseydik şayet

kapkara olmuş avuçlarımızla dua eder, amin çalardık yüzümüze

yüzümüz ellerimizden daha kirli olamazdı nasılsa

hele bir inansaydık uçurtmamızın arşa varacağına

bir bilseydik sevmekten ibaretti hayat

seninle kupkuru bir cennet bile dilerdim

Sayı: Sayı 09

Kategori: Şiir

Yazar: Şehnaz Fındık İnan