Teselliler Dükkânı

Şimdilerde yağmur gözlerinin içine yağıyor

Seviyorsun bunu sadrını genişletiyor

Gençsin herhâlde yazdıklarından anlaşılıyor.

Ellerin yumruk

Kalbin sağanak

Kaygıların pek tıkır.

Şimdilik olduğun yerde kal

Teselliler dükkânı kapalıdır bu saatlerde

 

Beni sorarsan

Bir şiirin son hecesiyim

Anlamam borsadan

Yükselen dolardan, algoritmalardan.

Vize de çıkmadı bana Avrupa’dan 

Etmezler beni zaten kabul

Zaten kabul etmezler beni

 

Yok twiterdan, feysbuktan söz açma bana

Yazacaksan bir mektup yaz.

Cenklerden, muharebelerden aslında ne kadar kahraman 

Olduğumuzdan.

Atalarımızdan.

Omzumuza yüklenen yüklerden

Bahset.

 

Şayet bir baharı omuzlayabilirsem

Hayat ökçelerime vurmazsa 

Koşacağım sana

Tepetaklak edeceğim bana öğretilmiş ne varsa

İdeolojilerin küfünü temizleyeceğim

Elektriklerini keseceğim şehrin

Görebilmek için hakikati

 

Geçmiş kavimler ne öğretebilirler sana?

Sokrates hangi düğümü çözdü?

Rilke’nin hangi şiiri sana, seni hatırlattı?

Bir rüyâyı hatırlamak uğruna

Hangi psikanaliz kuramının pençesindesin?

 

Teselliler dükkânına rastladım bulanık bir şubat gecesi

Bakışlarım yorgun, ellerim yaralıyken 

Bir dervişle görüştüm gizliden

Aramakla bulunmaz dedi

Almadı beni kapısına

Madem dedim olmuyor

Kalbimi koltuğumun altına sıkıştırıp uzaklaştım

Bu sefer yağmur benim de gözlerime yağdı.