Sarraf

Hayatımıza ve çevremize mana dolu gözlerle bakabilmenin ve düşünebilmenin ne kadar önemli bir nimet olduğunu geç bir vakitte farkına varmaya başlarız. İbret nazarıyla bakabilenler için hiçliğin dahi derin bir mana kazandığı öyle mühim bir nimettir ki insan kendi aleminde manayı yaşar ve çevresine aksettirir. Mana sahibi insanın yaydığı bu hassasiyet, insanlarda ve özellikle çevrede manevi dönüşümler sağlayarak, ruhi bir çehre ve nizam kazandırmasıyla ne kadar mübarek bir gaye yüklenmiştir. Özellikle çevre, bu hisseden pay alan önemli bir paydaştır. Manevi hasletlerle süslenmiş şehirler, mahalleler, caddeler ve sokaklar insanı kendi iç alemine davet eden bir mürşit gibi gelir bazı insanlara. Az önce belirttiğimiz gibi ruhi çevreyi, çehreyi ve nizamı ancak ibret nazarıyla bakabilen müritler hisseder. Maddi nazarla bakanlar içinse taşlardan oluşmuş birkaç parça döküntüsüdür çevre. Halbuki sindire sindire manevi bir hisse talep etme amacıyla yürümeye başladığımız zaman mana, biz taliplilere kapılarını açar ve heybemize bir parça ibret hediye etmiş olur. Bu konuda sokaklardan etkilenmemek mümkün değil. Sokaklar, insanın zihin ve gönül dünyasının ürünleridir dolayısıyla insanın terbiyeye muhtaç olduğu gibi sokakların da terbiye edilmesi gerekir. Aksi durumunu düşündükçe insanın içi kararıyor. Mahremiyetten, estetikten veyahut mükemmel nizamdan yoksun olan bir sokak, meraklı talipler için hayal kırıklığıdır. Hamdolsun ecdadımız böyle bir durumun vuku bulmaması için nitelikli ve hassas bir şekilde sokakları meraklı talipler için dizayn etmiştir. Mesela bazen Kandilli yokuşlarını nice meşakkatlerle rağmen aşarken, Sıraevler Sokağı’nda mükemmel estetik bir manzara karşılar bizi ve o anda insan çabasının boşa gitmediğini kalbimiz de ferah bir şekilde kabulleniriz. Gaziantep’te tarihi Bey Mahallesi’ni arşınlarken kendinizi bir anda Özışık Çıkmaz Sokağı’nda bulabilirsiniz. Çıkmaz sokaklar anlam dünyamıza ve hayatımıza çok önemli mesajlar vermektedir. Dikkat buyurunuz acaba ne gibi anlamlar hissedilebilir? En mühimi emniyet ve mahremiyettir çünkü ecdadımız mahallede gelip, geçen yabancıların komşuları rahatsız etmemeleri için emniyet ve mahremiyeti ön planda tutarak dizayn etmiştir. Bence ecdadımız, çıkmaz sokaklar ülküsü üzerine kuruludur yani herkesin birbirine diğerkâm bir tavır takınması ve farklılıklara rağmen sarsılmaz bir dayanışmayla birbirlerinin emniyet ve mahremiyetini sağlaması biz meraklı taliplilere önemli bir hisse ve perspektif katmış olmaktadır. Kavaklı sokağında gezerken envai çeşit çiçekle karşılaşırsanız bilhassa yasemin çiçeğinin zarafeti ve asaletiyle büyülenmemek elde değildir. Yürürken karşınızda öylesine heybetli Uludağ, sizi babacan bir tavırla misafir etmenin gururunu yaşar ve hangi köşeye dönseniz bir evliyanın türbesini görürsünüz. Biraz daha yürüyünce karşımızda Üftade Hazretleri’nin türbesi tüm mütevazılığı ile bizi ağırlamaktadır ve onun hakikate dair öğütleri tıpkı ışık huzmeleri gibi gözümüzü kamaştırır. Bu saydığımız ünlü sokaklarda hoş anılar ve manevi anlamlar biriktirdik fakat biz her gün böyle sokaklar ile karşılaşmıyoruz. Evet bu durumu kabullenmek gerekir ancak her sokağın insana katacağı farklı bir anlam vardır. Esasen önemli olan bizim gayretimizle manayı iğne ucunda boyutunda dahi olsa yakalamak ve heybemize atmaktır. Sokağın manevi derecesi ne olursa olsun ibret sahipleri için küçük veya büyük bir hisse barındırmaktadır. Yeter ki bizler mana sahibi, hakikatin müritleri olabilelim.