Sürgün Dergisi'ne destek olmak ister misin?

Destek Ol

Sürgün Dergisi Logo

Mahrumiyet Müzesi

feyyaz, ey yaz! feyyaz, ey yaz! fey-
Hilmi Yavuz

sert adımlar sarkıyor yollardan, güz dönmüş
adam susuyor, yüz sürgünlüğü bir mevsimin
bir teli yırtık yaylı tanbur yine de sorduruyor
etlerimin en derinine doğrulttuğu bir şey var
ki orada gün mahrumdur

karşımda durmuş bir volkan, küllüğü andırıyor
gözlerim gövdeme yönelmiş ellerim mıhlanmış
bir sürgünü feshetmekten gelecekken bir akşam
çıkmazları olan sokağın birinde durmuşum
ki orada gün mahrumdur

alnımızın en ince çizgilerinden geçen bir yol
bir pencerenin kapkara ağzından dökülmüştür
boş bir meydan ansızın yoksulluğu oldurur
iki eylül adında bir kahırdır ellerimde bulunuyor
ki orada gün mahrumdur

bir ağıt rengini karartmış afrika sanılıyor
tabutlar var, adamın biri boşandı boşanacak
kenara konmuş arzu nesneleri bir itaat çağrısıdır
kalbimden sekenler ayaklarımın altından kayıyorlar
ki orada gün mahrumdur

yarım bir yolculuktur olsa olsa seni sevmek
boş bir bulvarı boşu boşuna aydınlatan lamba

ve bazı sokakların henüz görünmeyen ayakları
çıkar gelir birden, alnımın orta yerine durur
ki orada gün mahrumdur

Sayı: Sayı 02

Kategori: Şiir

Yazar: M. Said Duran