Sürgün Dergisi'ne destek olmak ister misin?

Destek Ol

Sürgün Dergisi Logo

Lahza

Ölüleri ziyaret meselesini fazla ciddiye aldığım andan beri, 

Ciddiye alınmayışımı alışkanlık yapanları izliyorum. 

Bazen kitaplardaki Pasha Palas otelinin camından, 

Bazen de İstanbul’a ilk adım atanların seyirlik gösteri yeri Haydarpaşa tren garından. 

Hem konuşsun hem sussun literatürüne uymayan  

Fakat dengesizliği yine üzerime yıkılan bir beklentiyle boğuşmaktan ziyade, 

Ölümü düşünerek bekliyorum. 

-yor ekini buncacık cümlenin aslında hepsi yapmamın bizatihi bir durumu var. 

Şimdiki anı yaşama hevesimi şeker sanan büyüklerin  

Bir çare elime vermeyişleriyle 

Ve sonradan alışılmışın dürtüsü içinde hiç istenmeyişiyle  

Aniden karşıma çıkınca da eksikliğini kalben hissedince,  

hep –yor’lanıyorum.  

 

Horlanıyorum belki, 

Zamana ait kalabilmek büyük meziyetken,  

Geriye dönme hevesimi ahiretten evvel buraya saklıyorum. 

Gazetelerde çıkan intihar haberlerinin artık içimi karartmayışıyla, 

İnsanlığımdan kaybetmeye başladığım bozukluklukları sayıyorum. 

Üstelik tamlatacak tek bir esnaf bulamazken  

Bozuk yaşıyorum. 

 

Ömrüm ne kadar bilemiyorum ki şiirimi ustalar gibi I-II diyerek ayırayım. 

Bir otel odasında bulunması dışında bu kâğıtların bir cazibesi olmadığının da farkındayım. 

Belki hislerimi karşıya geçirecek gücüm yoktur diyerek kendi şiirimi kendim tutup kırayım. 

Mademki şiirim bu yüzyıla, ruhum yetmişlere dayanıyor. 

Öyleyse harmanlamadan ikiye bölmeliyim her şeyi.

Kendime kendimden bulaştırmamalıyım. 

Bir mektup yazmalıyım, başucuma. 

Çekilecek fotoğraf için ayarlamalıyım her şeyi, istediğim haliyle. 

Sonra görünmesini istediğim ifademi bırakmalıyım yastığıma, öylece. 

Çıkacağım yolculukta gidemediğim yüzyılın insanlarına rastlamayı ummalıyım, son kez. 

Kurtulmalıyım buradan. 

Yırtmalıyım çadırımın yeşil bezini, 

Bir şiir olarak hatırlanmayı amaçladığım için ölmeliyim. 

Bir şiir. 

İçimi ani bir telaş kaplamalı, 

Bildiğimi sandıklarımı unutup,  

Tüm düzenimi alt üst edip, 

Yeni bir şiir yazmak için mektubumun arkasını kullanmalıyım aniden. 

Yazma tutkum önüne geçmeli hayata olan vedamın. 

Ölürcesine yazmalıyım. 

 

Masif bir masanın ham hali kokmalı bir anda odam, 

Bu yanlışlığı düzeltmem için biri elini uzatmalı bana. 

Aidiyet duygumun hat safhada olduğu bir zamana gitmeli ve  

Ve insanlar üzerimde tepinirken, 

Ben namütenahi huzuru tatmalıyım. 

Zamanda kalmak için öyle çok çaba sarf ettim ki, 

Şimdi bir dem uyumalıyım.

Sayı: Sayı 08

Kategori: Şiir

Yazar: Merve Atasoy