Sürgün Dergisi'ne destek olmak ister misin?

Destek Ol

Sürgün Dergisi Logo

İndigo

Gün boyunca boş kâğıdın önünde oturup bekledi. Kendini haklı çıkaracak ve sonrasında övgüler toplayacağı birçok sözcük için kâğıdın beyazına gölge düşüren sinekleri izledi. Gölgenin altındaki damarları gördü bir süre sonra. Ağacın geride bıraktığı parmak izleri gibiydi bu çizgiler.  Sağa ve sola doğru uzanıyorlardı, yukarı ve aşağı, ucundan takip etmeye başlarsan sana sayfanın tamamını gezdiriyordu. Ağacın tüm hayatı yazıyordu bu sayfada, akışkan ve olabilecek en dürüst biçimde. Bu düşünce rahatsız etti onu, kâğıdın kendisinden daha iyi bir yazar olduğunu düşünmek pek onur kırıcıydı. Üstelik başarısızlığının şahidi tüm gün oradaydı. Bir çift el tarafından yerinden edilmiş ve şimdi kendi elinin altında uzanan masum bir kurban gibi beklemekteydi kâğıt. Zamanın daraldığını güneşin odaya ulaşan renklerinden anlıyordu yazar. Gün bitiyordu, odanın içine kırmızılar doldu, batan güneşin yazarı son uyarışıydı bu. Üstündeki bu baskıdan kurtulmak, içindeki şüpheleri gidermek için tüy kalemine uzandı. Birazdan gecenin bürüneceği mavilikte olan mürekkebe kalemini daldırdı ve kâğıdın beyazını kendi yalanlarıyla doldurmaya başladı. Kötü değildi yazdıkları, okuyanları kandırabilirdi elbette. Eğer okuyabilecek olsalardı… Kalem yazara isyan etti… Son nokta darbesinde mürekkep kalemden fırladı, saldırdı sayfa üstündeki her bir harfe. Gece gibi sakladı orada yazanları.

Sayı: Sayı 06

Kategori: Kuş Günceleri

Yazar: Hanne Nur Özden