Sürgün Dergisi'ne destek olmak ister misin?

Destek Ol

Sürgün Dergisi Logo

Çıkmanın Kolayladığı Merdivenleri İnmek

  • İki sokak var. Bir de merdiven.

 

Bir sokak, yavrusu diğerinin. Üstten baksan bir semt ağacı görür gözlerim. Semtin neresi kırık, nerede boşanmış, neresi dar, neresi bozuk hepsi görülür üstten. Yavru sokak bostana çıkıyor. Mısır, buğday ve günebakan. Renkli evlerin önünde mutlu olmayanları itiyor kendinden. Ben hiç o sokaktan geçmedim. Eğer geçseydim ayaklarımın zemine güvendiğini bilirdim. Ama ben sekiyorum yürürken. Heyecandan değil ama kaçıyorum tuzaklardan. Sanki kocaman ve karışık hayatı daha önce defalarca yaşamış gibi aynı tuzakları görüyor, hepsine düşüyor ve sonunda beni eğittiğine inanıyorum. Ama öte yandan tuzakların tuzak olmadığına oldukça eminim. Ayak bileklerimden davetkâr bir üslupla yakalayan ve düşürse de düştüğüm yerde beni güvende tutan bu tuzaklar, beni şefkati bulmaya zorluyor. Yine de düştüğüm an varlığın ve yokluğun dolayısıyla varlığımın ve yokluğumun ne olduğuna dair şüphemle yüzleşmekten kaçıyorum. Bu şüpheden dolayı -ve eğreti mutluluğumdan tabii ki- bu sokaktan hiç geçmedim.

 

  • Bir sokak var bir de merdiven. 

 

Yıllanmış binaların genç olanlardan daha hayat dolu olduğunu sezerdim geçerken. Bazen etrafı izlerdim. Kırmızı olan binanın zemin katında, camların ardında yine kırmızı demlikten yapılma saksıyı alıp götürmek istedim oradan. Ben bir saksı değildim ya da kırmızı bir demlik kaynayan. Ama bilirdim aslında bu bir yanılsama. Çünkü demlik onu demlik yapanları unutmuştu çoktan. Ait olmadığı yerde çiçek verecek kadar mutlu taklidi yapmanın kendileri unutturduğu yavan bir gerçekti hayattan. Kurmadığım her hayatın ihtimali canımı yaktı. Hiç dokunamadığım baharları ve yıllar önce hayalini kurup inandığım sanrıları hatırlattı. Kurtuluşa çıkabilecekse de modern zamanların sokakları, beni şaşırttı karanlık savaşlar. Sona gelsek de görülen uykusuz rüyalar ve buna rağmen göz görmez, dil söylemez korkular arttı. Beni ben yapanı bu sokakta unuttum.

 

  • Bir de merdiven.

 

Tam 52 basamak. Saydım ve çıktım. Çıktım ve saydım içimden. Bazen insanları saydım geçen. İkişer, üçer ve beşer hatta. Hepimiz beşeriz ama en çok ben şaşıyorum sanki bu hayatta. Kendimden gayrı görmüyorum tek tek geçen. Tek dedimse ben ve benden fazlalıklarımla kalabalıktım hepsinden. Yarına ve yarından yakına kırgın olmadan devam edebilmek için yaşama bakıyorum hep, içime… Adımlarımın aksine çok hareketli ve buğulu, güvensizdi içim. Ben kuyusuna ilk taşı kim attı, hiç bilmedim.Sonrasında kimsenin herhangi bir taşı atmasına izin vermedim. Allah’ım ben bu merdivenlerden hiç inmedim!

Sayı: Sayı 10

Kategori: Deneme

Yazar: Vildan Tezel